Hakkımda

1979 yılının eylül ayında dünyaya gelişim ile başakları sevmem arasında bir bağ olduğunu düşünüyorum. Kendimi keşfetmeye başladığım zamanlarda en farklı özelliğim, yaşamın içinde olan biten olaylar/insanlar arasında neden-sonuç ilişkisi olduğunu düşünüp bunu psikoloji kitapları arasında aramam olabilir. Bugün vardığım yerde bu özelliğim ile sahip olduğum farkında olabilme yeteneğine ve görebildiğim/anlayabildiğim tüm güzelliklere minnettarım. Bunun dışında hala evrendeki tüm yaratımları, insanı ve kendisini anlamaya çalışan, An’ da kalıp tüm güzellikleri görmeye çabalayan biriyim.

Misyonumun insan davranışlarının arkasında yatan sınırlı düşünce kalıplarını  anlamaya çalışken, aslında herkesin seçebileceği, değiştirip dönüştürebileceği farklı milyonlarca deneyimi olabileceğini fark etmelerini sağlayıp bakış açılarını değiştirip cesaret ile iyi hissetmesini sağlamak olduğunu düşünüyorum, çünkü bu bana muhteşem bir huzur veriyor. Uzun zamandır odak konusu insan davranışları olan işimi icra ederken, tanıştığım onlarca kişi sayesinde deneyimleyerek fark ettiklerimi, okuduklarımı, öğrendiklerimi psikoloji bilimi çerçevesinde gözlemleyebildiğim ciddi bir argümana sahip olduğum için işimi aşk ile yapıyorum.

Yolun yarısında bir yerlerdeyim, belki de daha başındayım bilmiyorum (!) Yaşam denen filmin başkahramanlarının “Niyet, Hayal, Umut, Mücadele ve Hedefolduğunu düşünüyorum. Bu yüzden niyet ettiği şeye hayal ederek yürekten inanan insanların umudunu kaybetmeden, mücadelesini verdiği sürece hedeflediği her şeye sahip olacağına inanıyorum. Ayrıca Tanrı’ nın kabul etmeyeceği hiçbir şeyin hayalini kurdurmayacağı inancına da şiddetle bağlıyım. Bu bağlılık sebebi ile hayallerim henüz gerçekleşmeden teşekkür edenlerdenim…

Blogun ortaya çıkma sebebine gelince;  yazdıkça ruhunu iyileştiren biri olarak bolca yazıp çiziyorum. Bazen bunları paylaştığımda, okuyanların  geri dönüşü kendilerini İyi Hissettikleri yönünde olunca blog fikri doğdu, beğenirseniz ne Ala

Bize bahşedilen yaşam ne kadar olursa olsun bir şekilde geçiyor bitiyor ve başka başka şeylere eviriliyor bu yüzden hiçbir şeyde çok ısrarcı olmayıp Eyvallah‘ ı yaşam düsturu edindiğimi söyleyebilirim. Yani her şeyin geçici olduğu bu yaşamın içinde olana bitene, gelene gidene, sevene sevmeyene, iyiye kötüye, sağlığa hastalığa, kaybetmeye kazanmaya her birine Eyvallah.  Yaşamda tek bir şey söyle deseler;

 “İyi Hissetmeye Bakın Derim”

Deniz Altuğ