Evrenin Her Şeyi YİN ve YANG

İyi Hisset yazılarının içinde, insanlık tarihi boyunca bilenen birçok kaynak üzerinde etkisi olan bir kuramdan bahsetmezsem haksızlık yapmış olacağımı düşündüm.

M.Ö 300 e dayanan ve Çin’in en eski yazıtlarında incelenmiş ve kabul görmüş olan bu kuram için Evrenin Her Şeyi olabilme kuramı dersek çokta yanılmış olmayız.
Yin ve Yang ı anlayabilmek için Evren ile Doğa arasındaki ilişkiye baktığımızda kuram daha bir anlam kazanmaktadır. Her yaratılan şey iki kutuplu yani zıttı ile yaratılmıştır. Birbirine karşıt olması durumu ile birlikte ilerlemektedir. Her şey hiçlikten doğar ve sonrasında yaratılışının ardından gelen zıttı ile varlık kazanır.

Simgesinde bulunan, siyah ve beyazı ayıran kavis sonsuz döngüyü ve değişimi temsil eder. Bu döngü ve değişim sayesinde şekiller, renkler karşılıklı olarak birbirine ve/veya zıttına dönüşerek kuramı sembolize etmektedir.

Kuram aslında çok basit bir yapı olarak gözükmektedir. Oysa anlamına ve derinliğine indiğimizde karmaşık bir yapının ayrılmaz parçası olduğunu görürüz. Tüm evreni zıtlık ve karşıtlık olarak ele alır. Gerçekten yaşamımıza baktığımızda karşılaştığımız her durum, olay içinde tam zıttını barındırmakta ve tüm yaşamımız boyunca her bir zıtlık ile olaylara yüklediğimiz duygu ve anlam değişmektedir.

İyi-Kötü, Kadın-Erkek, Gece-Gündüz, Siyah-Beyaz, Yaz-Kış, İlkbahar-Sonbahar, Uzun-Kısa, Aydınlık-Karanlık, Gülmek-Ağlamak, Kuzey-Güney, Sıcak-Soğuk, Sevgi-Nefret, Güzel-Çirkin, Zengin-Fakir, Cesur-Korkak, Zayıf-Şişman, Alt-Üst, Üretmek-Tüketmek, Kolay-Zor, Artı-Eksi, Büyük-Küçük. Yani her Yin de Yang, her Yang da Yin var olmaktadır; biri olmadan öteki anlam kazanamamaktadır.

Evren ve Doğa bu kadar muazzam bir düzen ile kurulmuş iken, insanoğlunun bir şeyler yapmaya çalıştığını Zannederek kırdığı yığınla canlı,  egosunu dizginleyememesi yüzünden harabeye çevirdiği onca ilişkiye bakıldığında; bu anlamsızca var olma mücadelesine söylenecek tek anlamlı şey Yazık olmalı.

Öyle ise Evrenin Her Şeyi, dinamiği olarak adlandırılan Yin ve Yang kuramının bugünlere kadar gelebilmesinde yapılan tüm inceleme ve araştırmalara saygı duyuyorum. Bu kadar küçük bir sembolün sahip olduğu anlamı ile farkındalığımızı arttırmış olmasından dolayı şanslı olduğumuzu hissediyorum.