Değişim

Son dönemde zamanın ne kadar  hızlı geçtiğini konuşuyor herkes. Sahiden zaman daha hızlı mı geçiyor yoksa yaş aldıkça zamanın geçmesinden korkup, hızı kontrol edemediğimizi düşündüğümüz için mi böyle hissediyoruz. Bir şeyleri kaçırmamak adına kendimizi daha hızlı olmak zorunda hissediyor ve doğal olarak daha huzursuz, endişeli, anda sakin kalamayan stresli bireyler haline geliyoruz. Hal böyle olunca mutsuzluk ve doyumsuzluk seviyemiz artıyor, küçücük bir kar tanesi kocaman çığ parçasına dönüşüp bizi altında ezip bambaşka durumlara sürüklüyor.

Mindfulness felsefesinin anlamı en basit hali ile şimdiki zaman farkındalığıdır. Anda hissettiğimiz duygu ve düşüncelere bilinçli bir halde odaklanabilme, dış bir göz gibi izleyebilme becerisidir. Budist felsefi yaklaşım ile tanışıp uygulayanlar zannediyorum ki günümüz çağında olan biten her şeye daha sakin adapte oluyor ve değişim hızını korkmadan izleyebiliyorlar.

Hız; kinematikte bir objenin birim zamanda yaptığı yöneyli yer değiştirme miktarına verilen isim olarak tanımlanmaktadır. Araştırdığımızda hıza ulaşmak için zaman ve yer değiştirme kavramlarının  birbirlerine bölünmesi gerekiyor ki sonunda değişim olabilsin. Hız aslında teknik olarak hızlı olup her şeyi tüketmek ya da düşünmeden bitirmek değil, tamamen anın içinde kalıp bu değişimi fark edip yeniye adapte olabilmeyi anlatır.  Hatta dünyanın eşsiz hareketi sonrasında dakikaların, saatlerin hızı ile gece ile gündüzün birbirini izlemesi, haftanın, ayların, yılların, mevsimlerin art arda değişmesi ve her birinin kendi içinde  muhteşem bir uyum ile dengede olması da hızın bir başka göstergesi olabilir. İşte hız konusuna mindfulness felsefesi ile yaklaşabilirsek;  zamanın hızla akıp gitmesinden, kaçırmaktan, yaş almaktan kaybetmekten korkmuyor olabiliriz.

Günümüzde ve gelecek zaman diliminde değişime ve zamanın hızına bu bakış açısı ile farkındalıkla bakabilecek olan insanların daha huzurda, mutlu, sağlıklı ve doyuma ulaşarak yaşayabilecekleri aşikar. Doğada var olan canlıların sahip oldukları özelliklerin, insanoğluna bir şeyleri anlatmak için verildiğini düşünecek olursak; bukalemun değişime verilebilecek en güzel örnektir. Çünkü bukalemun sahip olduğu  değişime adapte olabilme yeteneği ile kabul edebilmeyi, fark edebilmeyi, teslim olmayı, bulunduğu yere hızlı bir şekilde uyumlanabilmeyi bize çok güzel bir şekilde resmetmektedir.