Aşkın, Hüznün, Bereket ve Bolluğun Ayı Güzel Sonbahar…
On iki ay içinden en sevdiğim ay hasat ay’ ı Eylül’. Sonbahara girdiğimiz Eylül ayında yılın yarısından çoğu geçmiştir. Dokuz ay boyunca ektiklerimin karşılığını almaya başlayacağım dönem olarak düşünürüm bu zaman dilimini; aynı doğada ki devinim gibi, bir insanın dünyaya gözlerini açmak için tamamladığı dokuz ay gibi.
Hasat dönemine ulaştığımızda; bu döneme kadar yaptığımız tüm eylemlerin, düşüncelerin bize karşılık verecekmiş gibi olacağını düşünüp yaşasak nasıl olurdu acaba. ‘Neye inanırsan, onu yaşarsın’ inancı kuvvetli olan biri olarak, Eylül için böyle bir kodlama yaptım yıllar evvel. Bu sebep ile her Eylül geldiğinde umutlarım daha bir filizlenir. Çünkü bana göre bu dönemde Gönül ektiğini biçecektir.
Duygularımı (Nil’ in deyimi ile) abartmayı, çoğaltmayı ve parlatmayı çok sevdiğimden Eylül’ ü abarttım dün sabah, kutlamam gün boyu dans etme haliyle devam etti. Dokunabildiğim kadar insana dokunmaya çalıştım. İçtenlik ve samimiyet ile onları anlamaya çalıştım, umut vermeye çabaladım. Masamda bulunan en değerli hediye Kum Saatimi çevirdim defalarca.Her bir kum tanesinin akışında bir çok dilekte bulundum; kendim, tüm sevdiklerim ve dünyadaki tüm canlılar için.
Ritüelleri çok seviyorum, her bir ritüel hayatın yenilenmesi gibi geliyor. Olumsuz olan olay, insan, hatıra, düşünce kalıbı, zaman diliminin bitmesi ve yeni bir başlangıç gibi, doğum gibi, tüm hücrelerin yenilenmesi gibi.Hıdrellez ile baharın gelişi, Güz ile sonbahara giriş, ekinoks tarihleri, Doğum günleri, Evlilik yıldönümleri, Sevgililiğe adım atma tarihleri, yeni bir eve taşınma, yeni bir şehre gitme, Aşure zamanları ve daha bir sürü ritüel var yaşamımızın içerisinde. Bu dönemlerde doğa gibi baştan aşağı yenilendiğimizi düşünüp içimize umut, huzur ve iyilik tohumları ekebilirsek; zaten mücadeleler ile dolu olan yaşam savaşımızda biraz daha hafiflemiş ve iyi hissetmiş oluruz diye düşünüyorum.
O zaman ilk ve son, tüm baharın geldiği zamanlarda dinlediğimiz parçayı söylesin Sezen’ cim.
Kırılan dallar gibiyim,
Ben her bahar dirilirim,
Gizli bir kaynaktı içim,
Kendime bir yol bulurum,
Ben her bahar aşık olurum,
Rüzgar olur yağmur olurum,
Filizlenir anılarda gururum,
Taşar içimden ruhu…
Umutlarımızla yenileceğimiz, yapraklar gibi içimizdeki tüm olumsuzlukları dökeceğimiz sonbahar. Hoşgeldın Eylül ??